Biraz zamandır tuşlu telefon kullanıyorum, mecburiyetten akıllı telefona döndüm, aldığım günden itibarın bütün hayat enerjimi aldı sanki, bendeki psikolojik mi yoksa başka yasaya da var mı ?
↧
Akıllı telefon kullanirken enerjinizin çekildiği oluyor mu ?
↧
Eşcinsellerin yaptığı büyülerin daha hızlı etki etmesi
Eşcinsellerin yaptığı büyülerin daha hızlı etli etmesi
Çok fazla bir samimiyetim olmasada bir havascıdan duydum aynen dediği* Eşcinsellerin ve topların yaptıkları büyülerin daha hızlı etki ettiğini söylüyor kendisine ve ailesine bir akrabası tarafından sürekli büyü yapıldığını ve yapanın bir top olduğunu her seferinde geri çevirdiğini söylüyor hatta bir iş kazası geçirdi kazayı ona bağlıyor
1* Acaba
2* Sizce
Çok fazla bir samimiyetim olmasada bir havascıdan duydum aynen dediği* Eşcinsellerin ve topların yaptıkları büyülerin daha hızlı etki ettiğini söylüyor kendisine ve ailesine bir akrabası tarafından sürekli büyü yapıldığını ve yapanın bir top olduğunu her seferinde geri çevirdiğini söylüyor hatta bir iş kazası geçirdi kazayı ona bağlıyor
1* Acaba
2* Sizce
↧
↧
E.kitap için 250 msj yazmam gerekli
Selamın aleyküm cümleten yetkili hocalarimin sorunu çözmesini rica ediyorum musallatim var yardım istemek için hocalara ulaşamıyorum 250 msj yazmam gerekli 50 yapınca 30 silindi tekrar 20 oldu neden 30 msj silindi acaba
↧
En garanti istihare yöntemi nedir?
Selamin Aleykum arkadaslar
En iyi en garanti istihare yontemi hangisidir?
Sorularima cevap alabilmek icin yapabilecegim istihare yontemi hangisidir?
Mulk suresi ile istihare yonteminde okunma sayisi kac 7 mi 9 mu 99mu her yerde baska yaziyor dogrusu nedir yardimci olabilir misiiniz?
En iyi en garanti istihare yontemi hangisidir?
Sorularima cevap alabilmek icin yapabilecegim istihare yontemi hangisidir?
Mulk suresi ile istihare yonteminde okunma sayisi kac 7 mi 9 mu 99mu her yerde baska yaziyor dogrusu nedir yardimci olabilir misiiniz?
↧
Bir Veda Havası
Vakit tamam! .. seni terk ediyorum.
O bütün alışkanlıklardan
Ve bütün sıradanlıklardan öteye,
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
Doyamadım inan,
Kanamadım sevgiye...
Korkulu geceleri sayar gibi,
Deprem gecesinde bir yıldız,
Birdenbire kayar gibi;
Ellerim kurtulacak ellerinden,
Bir kuru dal, ağacından
Çatırdayıp kopar gibi...
Aşksa bitti...
Gülse, hiç dermedik.
Bul kendini kuytularda, hadi dal!
Seninle bir bütün olabilirdik...
Hoşça kal gözümün nuru,
Hoşça kal...
Vakit tamam! .. seni terk ediyorum.
Bu, kırık ve incecik
Bir veda havasıdır.
Tutuşan ellerimden
Parmak uçlarına değen sıcaklık,
İncinen bir hayatın yarasıdır...
Kalacak tüm izlerin hayatımda.
Gözümden bir damla yaş,
Sızlayıp resmine aktığında;
Bir yer bulabilsem keşke
Bir yer, seni hatırlatmayan;
Kan tarlası gelincik şafağında...
Ölümse, korktun.
Savaşsa, hep kaçtın...
Vur kendini kuşkularda, hadi al!
Sen bir suydun oysa,
Sen bir ilaçtın...
Hoşça kal canımın içi,
Hoşça kal...
Yusuf Hayaloğlugül 1
↧
↧
Bu Nasıl Ayrılık?
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?
- Yusuf Hayaloğlu gül1
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?
Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?
Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam! ...
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua,
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?
Olur mu be! . olur mu?
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi?
Buruşturup bir kenara atılır mı?
VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?
Dağ gibi adamı eze eze! .....
Hangi anası tipli parlak çömeze,
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?
Ve! .. Hangi su bağışlatır?
Hangi musalla temizler seni?
- Yusuf Hayaloğlu gül1
↧
Bu Ayrılık - Mevlana
Kusuruma bakmayın benim, dostlar,
bağışlayın beni.
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
bir padişahın yoluna düşmüşüm,
deli divane olmuşum.
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,
çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.
Ama yok da sayılmam hani,
var olan bir şeyim ben.
Haydi ben bensiz geleyim,
sen sensiz gel.
Ne varsa şu ırmağın içinde var,
soyunalım iki can,
dalalım şu ırmağa, hadi.
Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük,
bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri.
Bu ırmakta ne ölmek var bize,
bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.
Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan,
bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret.
Durma, çabuk gel, gelmem deme.
Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum,
senin şânına sadece gelmek yaraşır.
- Mevlana Celaleddin Rumi rose1
bağışlayın beni.
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
bir padişahın yoluna düşmüşüm,
deli divane olmuşum.
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,
çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.
Ama yok da sayılmam hani,
var olan bir şeyim ben.
Haydi ben bensiz geleyim,
sen sensiz gel.
Ne varsa şu ırmağın içinde var,
soyunalım iki can,
dalalım şu ırmağa, hadi.
Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük,
bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri.
Bu ırmakta ne ölmek var bize,
bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.
Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan,
bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret.
Durma, çabuk gel, gelmem deme.
Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum,
senin şânına sadece gelmek yaraşır.
- Mevlana Celaleddin Rumi rose1
↧
Niyet ilk adımımız
Selamun Aleyküm
Sorunlarımıza sevgi ile yaklaşmalıyız. Kişi ilk önce kendini sevme niyeti ile kendini sevmeye başlamalı, çevresindekileri eleştirmeyi bırakmalıdır. Sorunları sevgi anlayışı ile kabullenmeli ve çözüm için niyet etmelidir.
Bizi izleyen muhteşem bir sistem var.
Zerrelerimize kadar bizi dinliyor. Hiç şaşmaz. Niyet ettim kolaylıkla işimi yapmaya. Niyet ettim evime gitmeye. Niyet ettim namaz kılmaya. Niyet ettim oruç tutmaya. Niyet ettim iyi bir insan olmaya, niyet ettim doğru yolda yürümeye. Bakın Allah ya da, evren ya da Yaradan, her neye inanıyorsanız, muhteşem bir yaratıcı var ve muhteşem bir hak yasası çalışıyor.
Bizi dinleyen muhteşem bir sistem var.
Zerrelerimize kadar bizi izliyor.
O zaman niyet edeceğiz.
Niyet ettiğin zaman şu mesajı gönderiyorsun;
"Ben bunu yapmaya kararlıyım, evrende bana göndersin."
Hangi din kitabına bakarsanız bakın ya da hangi felsefe kitabına bakarsanız bakın, hangi spirütüel kitaba bakarsanız bakın istekleriniz bir enerji yoluyla gidiyor.
Yapmanız gereken niyet etmek..
"BEN HAKETTİĞİM YERDE OLMAYA NİYET
EDİYORUM" deyip adım atınız
Herkesin ilahi sistem de bir görevi vardır.
Sadece sormamız gereken soru şu "Artık bu kadar çektiğim çile yeterli mi?" "Artık yeter" dediğinizde değişim sürecinizi kendiniz başlatıyorsunuz ve yeni bir yaşama doğru yol alıyorsunuz.
💙🌟
Sorunlarımıza sevgi ile yaklaşmalıyız. Kişi ilk önce kendini sevme niyeti ile kendini sevmeye başlamalı, çevresindekileri eleştirmeyi bırakmalıdır. Sorunları sevgi anlayışı ile kabullenmeli ve çözüm için niyet etmelidir.
Bizi izleyen muhteşem bir sistem var.
Zerrelerimize kadar bizi dinliyor. Hiç şaşmaz. Niyet ettim kolaylıkla işimi yapmaya. Niyet ettim evime gitmeye. Niyet ettim namaz kılmaya. Niyet ettim oruç tutmaya. Niyet ettim iyi bir insan olmaya, niyet ettim doğru yolda yürümeye. Bakın Allah ya da, evren ya da Yaradan, her neye inanıyorsanız, muhteşem bir yaratıcı var ve muhteşem bir hak yasası çalışıyor.
Bizi dinleyen muhteşem bir sistem var.
Zerrelerimize kadar bizi izliyor.
O zaman niyet edeceğiz.
Niyet ettiğin zaman şu mesajı gönderiyorsun;
"Ben bunu yapmaya kararlıyım, evrende bana göndersin."
Hangi din kitabına bakarsanız bakın ya da hangi felsefe kitabına bakarsanız bakın, hangi spirütüel kitaba bakarsanız bakın istekleriniz bir enerji yoluyla gidiyor.
Yapmanız gereken niyet etmek..
"BEN HAKETTİĞİM YERDE OLMAYA NİYET
EDİYORUM" deyip adım atınız
Herkesin ilahi sistem de bir görevi vardır.
Sadece sormamız gereken soru şu "Artık bu kadar çektiğim çile yeterli mi?" "Artık yeter" dediğinizde değişim sürecinizi kendiniz başlatıyorsunuz ve yeni bir yaşama doğru yol alıyorsunuz.
💙🌟
↧
Evimdeki kedinin çok tuhaf tepkisi
Selamün aleyküm bugece üzerimdeki yorgunluk ve halsizlik gitmesi niyetiyle 7gunluk olan uygulamamin ucuncu gunundeydim okumalarimi yaptım sonra yanan odanın ışığını kapattigimda kedi korkudan bildiğin düz duvara tırmandi aklı gitti resmen hayvanın ışığı açtığımda da sabit bir yere gidip gidip durdu hala kendine gelemedi ne olmuş olabilir ki anlam veremedim. Bu konu hakkında yorum yapacak arkadaşlardan şimdiden Allah razı olsun normalde korkmam ama resmen beni de korkuttu tövbe yarabbim 🙂
↧
↧
ruya alemine geçiş
Selamun aleykum uzun zamandir kendimce yaptigim bi deney diyeyim ruya alemine geçişi gormek icin Çok direndim yakaza halinde cok sıkıntı çektimm Başarili oldummu bilinmez fakat en son hatirladigim şey beyin uyku ve ruya evresine girmeden önce beyinde bi elektriklenme oluyor şu normal sıçrama vs gbi bi olay degil o elektriklenmeden sonrasi ruya veya uyku diye hatrliyorum bu konuda benim gbi merak edip araştiran ilerleyen varmidir
↧
41 Zilzal suresi okuyanlar
Arkadaşlar düşmanın helakı için 41 Zilzal suresi okuyan ve tesirini görenler var mı ?
↧
Havas işlemlerinde neden Detay verilmiyor?
Selamın aleyküm arkadaşlar.
Konulara bakarken sürekli karşıma çıkıyor bir arkadaşımız bir uygulama paylasiyor veya vefk paylaşıyor yada bunlara benzer şeyler ancak bazı yerlerini söylemiyor tütsüsü günü yada benzeri seyleri. Anlamadığım şey şu madem detay vermeyecekler neden böyle bir konu açıyorlar diyorlarki bilen anlar vs zaten bilen biliyodur o konuyu açmaya ne gerek var bilmeyen icin paylasiyorsa neden detay vermiyor ???
Konulara bakarken sürekli karşıma çıkıyor bir arkadaşımız bir uygulama paylasiyor veya vefk paylaşıyor yada bunlara benzer şeyler ancak bazı yerlerini söylemiyor tütsüsü günü yada benzeri seyleri. Anlamadığım şey şu madem detay vermeyecekler neden böyle bir konu açıyorlar diyorlarki bilen anlar vs zaten bilen biliyodur o konuyu açmaya ne gerek var bilmeyen icin paylasiyorsa neden detay vermiyor ???
↧
Büyü yaptirana kendine donmesini istemek gunah mi?
Sitede ve bazi yerlerde var bazi uygulamalar kuranayetleriyle okuyorsyn Allahtan istiyorsun yaptirdigi buyuler beni tutmasin kendine geri donsun diye. Bunu istemek gunah mi ayni gunaha girer miyiz. Yaptirdigi buyuler bizi tutmasin Rabbim o kisinin kendisine dondursun. Kazdigi kuyuya kendisi dussun.
↧
↧
Kişinin Yalan Konuşup Konuşmadığını Nasıl Anlayabiliriz?
Kişinin Yalan Konuşup Konuşmadığını Nasıl Anlayabiliriz?
01. Zaman Kazanmaya Çalışmak...
✿ Yalan Söyleyen İnsanlar Kendilerine Zaman Kazandırabilmek İçin, Cevap Verirken Sorulan Soruları Tekrarlayarak Gereksiz Laf Kalabalığı Yapabilirler.
02. Kontrol Dışı Hareketler...
✿ İnsanlar Çekindikleri Bir Yalanı Söylerken Genellikle Ellerini Yüzlerine Doğru Götürerek Burunlarına veyâ Ağızlarına Dokunurlar. Bu, Söylenen Yalanı İstem Dışı Bir Şekilde Ağızlarını Kapatarak Gizleme veyâ Önleme Eğilimidir.
03. Kendini Soyutlamak...
✿ Yalancı, Kendisini Yapılan Eylemden Soyutlamaya Çalışır. Yalancının Kendisini Olaydan Uzaklaştırma İstemi Neticesinde Söylenmiştir.
04. İçgüdüsel Kaçış...
✿ Yalancılar İçgüdüsel Olarak Kendilerini Muhâtaplarından Uzaklaştırmak İçin Aralarına Fiziksel Bariyer Koyabilirler. Bu Davranışı; Kâğıt, Su Bardağı veyâ Yastık Gibi Objeleri Kullanarak Yapabildikleri Gibi, Bacak-Bacak Üstüne Atarak ya da Kollarını Kavuşturarak da Yapabilirler. Bunun Yanında Bâzı Yalancılarınsa, Kaçma İçgüdüsüyle, Gözlerini ya da Ayak Uçlarını Çıkış Kapısına Doğru Çevirdikleri de Gözlemlenmiştir.
05. Anormal Göz Kontağı...
✿ Doğruyu Söyleyen Bir İnsan, Karşısındaki Kişiyle Konuşma Süresi Boyunca Ortalama Olarak %60 Oranında Göz Kontağı Kurarken, Yalan Söyleyen İnsanlarda Bu Oran Tutarsızdır. Yalancılar ya Göz Temâsından Kaçınırlar ya da Suçlarının Anlaşılmaması İçin Aşırı Göz Temâsı Kurmaya Çalışırlar.
06. Heyecan, Gerginlik, Panik ve Korku...
✿ Yalan Söylemenin Neden Olduğu Stresin ve Adrenalinin Tesiriyle Kişilerin Burun Delikleri Büyüyebildiği Gibi, Ses Tonunda Titremeler, Konuşma Hızında Artmalar, Kısa ve Sık Nefes Alımı, Kızarıklık ve Terleme de Gözlenilebilir.
07. Gereksiz Detay Vermek...
✿ Bâzı Yalancılar Kendilerine Sorulmamasına Rağmen Gerekenden Biraz Daha Fazla Detay Verebilirler. Çünkü Biraz Daha Belirtici Olmanın, Kendilerini Daha İnandırıcı ve İknâ Edici Kılacağını Zannedebilirler.
08. İnandırma İstemi...
✿ Yalan Söylediğini Düşündüğünüz Kişiyle Konuşurken, Bir Süreliğine Duraksadığınızda Oluşan Sessizlik Onu Rahatsız Ediyorsa ve Kendisini Savunmaya Geçiriyorsa, Bu Kişinin Size Yalan Söylüyor Olması Muhtemeldir.
09. Klasik Kelime Seçimleri...
✿ Yalan Söyleyen Bir Kişi Daha İnandırıcı Olma İsteminden Dolayı Kontrolsüz Bir Şekilde, Yemin Ederim! veyâ Dürüst Olmak Gerekirse... ya da Gerçekten... Gibi Birtakım Kelimeleri Cümle İçerisinde Bolca Kullanabilir.
10. Konunun Kapanması...
✿ Konuyu Değiştirerek Karşınızdaki Kişinin Yalanına İnanmış Gibi Yaptığınızda, Muhâtabınız Oldukça Mutlu ve Rahatlamış Görünüyorsa, Bu Durum, Onun Yalan Söylediğine Dâir Bir İşâret Olabilir.
01. Zaman Kazanmaya Çalışmak...
✿ Yalan Söyleyen İnsanlar Kendilerine Zaman Kazandırabilmek İçin, Cevap Verirken Sorulan Soruları Tekrarlayarak Gereksiz Laf Kalabalığı Yapabilirler.
02. Kontrol Dışı Hareketler...
✿ İnsanlar Çekindikleri Bir Yalanı Söylerken Genellikle Ellerini Yüzlerine Doğru Götürerek Burunlarına veyâ Ağızlarına Dokunurlar. Bu, Söylenen Yalanı İstem Dışı Bir Şekilde Ağızlarını Kapatarak Gizleme veyâ Önleme Eğilimidir.
03. Kendini Soyutlamak...
✿ Yalancı, Kendisini Yapılan Eylemden Soyutlamaya Çalışır. Yalancının Kendisini Olaydan Uzaklaştırma İstemi Neticesinde Söylenmiştir.
04. İçgüdüsel Kaçış...
✿ Yalancılar İçgüdüsel Olarak Kendilerini Muhâtaplarından Uzaklaştırmak İçin Aralarına Fiziksel Bariyer Koyabilirler. Bu Davranışı; Kâğıt, Su Bardağı veyâ Yastık Gibi Objeleri Kullanarak Yapabildikleri Gibi, Bacak-Bacak Üstüne Atarak ya da Kollarını Kavuşturarak da Yapabilirler. Bunun Yanında Bâzı Yalancılarınsa, Kaçma İçgüdüsüyle, Gözlerini ya da Ayak Uçlarını Çıkış Kapısına Doğru Çevirdikleri de Gözlemlenmiştir.
05. Anormal Göz Kontağı...
✿ Doğruyu Söyleyen Bir İnsan, Karşısındaki Kişiyle Konuşma Süresi Boyunca Ortalama Olarak %60 Oranında Göz Kontağı Kurarken, Yalan Söyleyen İnsanlarda Bu Oran Tutarsızdır. Yalancılar ya Göz Temâsından Kaçınırlar ya da Suçlarının Anlaşılmaması İçin Aşırı Göz Temâsı Kurmaya Çalışırlar.
06. Heyecan, Gerginlik, Panik ve Korku...
✿ Yalan Söylemenin Neden Olduğu Stresin ve Adrenalinin Tesiriyle Kişilerin Burun Delikleri Büyüyebildiği Gibi, Ses Tonunda Titremeler, Konuşma Hızında Artmalar, Kısa ve Sık Nefes Alımı, Kızarıklık ve Terleme de Gözlenilebilir.
07. Gereksiz Detay Vermek...
✿ Bâzı Yalancılar Kendilerine Sorulmamasına Rağmen Gerekenden Biraz Daha Fazla Detay Verebilirler. Çünkü Biraz Daha Belirtici Olmanın, Kendilerini Daha İnandırıcı ve İknâ Edici Kılacağını Zannedebilirler.
08. İnandırma İstemi...
✿ Yalan Söylediğini Düşündüğünüz Kişiyle Konuşurken, Bir Süreliğine Duraksadığınızda Oluşan Sessizlik Onu Rahatsız Ediyorsa ve Kendisini Savunmaya Geçiriyorsa, Bu Kişinin Size Yalan Söylüyor Olması Muhtemeldir.
09. Klasik Kelime Seçimleri...
✿ Yalan Söyleyen Bir Kişi Daha İnandırıcı Olma İsteminden Dolayı Kontrolsüz Bir Şekilde, Yemin Ederim! veyâ Dürüst Olmak Gerekirse... ya da Gerçekten... Gibi Birtakım Kelimeleri Cümle İçerisinde Bolca Kullanabilir.
10. Konunun Kapanması...
✿ Konuyu Değiştirerek Karşınızdaki Kişinin Yalanına İnanmış Gibi Yaptığınızda, Muhâtabınız Oldukça Mutlu ve Rahatlamış Görünüyorsa, Bu Durum, Onun Yalan Söylediğine Dâir Bir İşâret Olabilir.
↧
Akıcı konuşamıyorum ve meramımı anlatamıyorum
Çok çekingen biriyim. İnsanlarla konuşurken akıcı ve anlaşılır olamıyorum. Daha açık olayım derken iyice kelimeler, cümleler birbirine karışıyor. İnsanlar hem dinlemekten sıkılıyor hem de anlamakta zorlanıyor. Bu konuda yapabileceğim sadece Musa(a.s)'ın duasını biliyorum. O ayeti kaç kere , ne zaman okumalıyım veya başka bir tertip önerir misiniz?
↧
Bu konudan ne çıkardınız
Bundan 11ay önce Rusya'ya iş gitmek için başvuru yaptık 7ay önce gittim okadar uzadiki gitmemiz 22 Kişi gittik neyse Rusya kazana indik Putin kazan C.baskanini görevden aldı iner inmez sonra Rusya ukraynayi vurdu ruble dolar indi çıktı baya sıkıntılar yaşadım neyse ben Rusya'ya gelmeden önce bu rüya gördüm karlı bir yere gittigimi ama kısa süre sonra Türkiye'ye geleceğimi gördüm neyse bide aradan biraz zaman geçti bu rüyayı hatırladım rusyada aynı yerdi neyse aradan 2 ay geçti sağlık bakanlığına güvenlik olarak başvuru yaptım Rusya'da iken kardeşime dedimki bizim memelekette 7 bin kişi başvuru yapmis dedimki yazışma hala durur bu 7 binin icinden çıkacağım görürsün bak içimden bir ses sen olacaksın diyor bide rüya üstüne kısa sürede Türkiye'ye donecektim neyse açıklandı ilk 5.sirada ben çıktım sağlık bakanlığına güvenlik olarak baslayacam şimdi sırada turkieyey dönmek vardı istifa ettim 2 ay çalıştım egerki işi kendim birakirsam 2 bin dolar kesiyorlar zaten kazanç nekadar 3bin dolar anca oldu savaştan dolayı rusyadan Türkiye 56 bin TL uçak bileti bilet almadı şirket bı anda teyzemin eşi satılmayan bir koltuk buluyor 8.5 bin TL'ye bilet aldı herşey tamam ama uçağın kalkacağı yer kazan merkez ben tubenkamadayim 6 saatlik yol covit testi taksi parası falan cepte kuruş yok şirket bana avans bile vermedi sonra muhasebeciyle başladık tartismaya verirdin vermezdin bide içeriye kısa boylu bı adam girdi ismimi sordu soyledim muhasebeciye dediki bu kişiye 10 bin ruble ver dedi muhasebeci hemen verdi sonra sırada covit testi vardı bana o adam sahte bir covit testi cikartti pdf olarak vatsaptan atti ben taksiyle gidecektim bana minibüs ayarladı kazan merkeze geldim uçağa binerken covit testine bakiyirlardi teste bakan polis WC ye gitti gelmedi ben o sırada girdim uçağa neyse Türkiye'ye geldim şimdi sırası sizde burda bana dua edin çok ihtiyacım var Allah rızası için memelekette geldim il sağlık aler acele evrak istediler verdim il sagliktan çıktım saat 2 gibi 4 senedir süren bir mahkemem vardı iftira atıldı bana karar veremeyen adam mahkemeye girdim bana 2 sene 1 ay ceza kesti istinaf mahkemesine gönderdim yaklasik 3.5 aydir evraklar teslim edeli bugün Allah'ım dedim bu zamana kadar torpil veya siyasetçi karistirmadim bu işe çünkü o yaptığını biliyorum bugün bir siyasetçiye arattim sağlık bakanlığıni evraklar bizde degil emniyette dediler memeleketteki emniyeti arattirdim onlar ankaradaki emniyete teslim edildi dedi ankarayi aradik biz 06.24.2022de sağlık bakanligina teslim ettik dedi tekrar bakanlığı aradik onlar bizde yok dedi anlayacaginiz öyle bir karışık bu durumdayimki ne cikardiniz bu konudan istinafta olan ceza dosyam ilk cezam olmasına rağmen erteleme para cezası vermeden sicilim bozulsun diye uğraşıyor kafayi yemek elde değil Rusya'ya gittim şirket iflas vermiş ben geldim herkez bana gitme burda daha iyi kazanirsin demişlerdi herkezi turkiyeye göndermişler 1 ay sonra 200 bin TL ile geldiler 1 ay sonra ben kendimi zor getirdim sirket batti burda ise girdim diye geldim mahkeme hemen sen işe girecen haa dercesine hemen ceza 19 kişi atandı birtek ben kaldim bu nasıl bir iştir Allah affetsin inşaallah isyan ettim nedir bu böyle benimi buldu yine dedim tövbe ettim kabul olmuştur inşaallah bana bı akıl bı dua edermisiniz abilerim ablalarim kardeslerim
↧
insan neden suda boğulur?
15 yıldır ilimiz ve çevre illerde yaşanan 200 ün üzerinde boğulma vakasında görev yaptım. Ve boğulma sebeplerini şöyle gözlemledim. Normal şartlarda bir karpuzu dahi suya batıramayız. Çünkü karpuzun içerisindeki küçük hava keseleri karpuzun suyun yüzeyinde kalmasını sağlar.
Aslında insanlarda suyun üzerinde kalmaları için ciğerlerimizdeki hava keseleri yeterlidir. Kişi suya girer yüzerken veya su içerisinde gezerken sakin bir şekilde nefes al - veri sürdüğü sürece suyun yüzeyindedir.
Çünkü sakin nefes alan kişi ciğerlerindeki havanın tamamını dışarıya vermez ve dudak seviyesinde suda nötr kalır. Fakat normal hayatta dahi korkan kişi hızlı hızlı nefes alıp verir. Su içerisindeki kişi kıyıdan uzaklaştığını fark edince veya ayağına suda sarmaşık vs. değdiğinde korkuya kapılır.
Örneğin kıyıdan çok uzaklaştım dönebilecek miyim ? veya ayağıma değen canlı - bitki neydi ? bana zarar verir mi, ? boğulmama neden olur mu ? soruları korkuyu tetikler ve suyun yüzeyine tamamen çıkmak için hızlı hızlı hareket ederek çok fala efor sarf edip ciğerlerimizdeki hava keselerini daha fazla doldurmak için dolu dolu nefes alma gayretine girer. Fakat ciğere dolan fazla havanında tekrar nefes al-verin de atılması gerçekleştiğinden nefes verince batmaya başlar.
Filmlerde ki gibi öyle abartılı su yutmaz fakat istem dışı nefes borusuna kaçan bir miktar suyu fark eden gırtlak kası otomatik olarak bu yanlışa bir son vermek için beyinden gelen komutla kendini kapatır ve boğulma gerçekleşir.
Boğulurken çok acı çekmez sadece ciğerlerinde yanma olur ve yetişkinler 50 saniyede çocuklar 20 saniyede suya batar. Su içerisinde beyin ölümü suyun sıcaklığına göre değişir ama yetişkinlerde 3-4 dk. bebeklerde 5-6 dk. dır.
BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİRİYOR İSEK ŞUNLARI YAPMALIYIZ !
Öncelikle sakin olup yavaş yavaş nefes almalı, ellerimizi suyun yüzeyinde sakin sakin suyu okşar gibi gezdirmeli, ayaklarımızı bisiklet pedalı çevirir gibi veya dans eder gibi karnımıza çekerek çok yavaş hareket ettirmeliyiz.
Böylelikle kendimizi yormayacağımız için ciğerlerimizdeki havayı da kontrolsüz al-ver yapmayacağımızdan belli bir süre sonra suyun yüzeyinde yükseldiğimizi göreceğiz.
BOĞULAN KİŞİYE MÜDEHALE !
Geçen yıl gittiğim bir boğulma vakasında 4 çocuk birbirini boğmuştu.
İstanbul Karaburun'da boğulma tehlikesi geçiren 8 yaşındaki kız çocuğunun kendisine yardıma gelen amcasının can havliyle bileğini kırması da boğulan kişinin ne kadar tehlikeli olabileceğinin birer örneğidir.
Boğulan kişiye cankurtaran eğitimi almamış isek suya girmeden sözlü telkinlerde bulunarak bir şeyler uzatmalı, uzak mesafede ise piknik topu, kuru ağaç parçası veya kola şişesi gibi batmayan malzemeler atabiliriz.
Çok iyi derecede yüzme biliyorsak yüzerek gidip arkadan yaklaşmalı bayan ise veya uzun saçlı ise saçından çekerek, erkek ise arkasından kol altından sararak kıyıya çekmeliyiz. Su içerisinde kesinlikle bize sarılmasına fırsat vermemeli şayet sarılmış ise kurtulmak için suyun dibine doğru dalmalıyız. Yok bunları yapamıyorsak kesinlikle riske girmeyin.
ÜLKEMİZDE HER YIL 900 KİŞİ SUDA BOĞULMA SONUCU HAYATINI KAYBEDİYOR.
Aslında insanlarda suyun üzerinde kalmaları için ciğerlerimizdeki hava keseleri yeterlidir. Kişi suya girer yüzerken veya su içerisinde gezerken sakin bir şekilde nefes al - veri sürdüğü sürece suyun yüzeyindedir.
Çünkü sakin nefes alan kişi ciğerlerindeki havanın tamamını dışarıya vermez ve dudak seviyesinde suda nötr kalır. Fakat normal hayatta dahi korkan kişi hızlı hızlı nefes alıp verir. Su içerisindeki kişi kıyıdan uzaklaştığını fark edince veya ayağına suda sarmaşık vs. değdiğinde korkuya kapılır.
Örneğin kıyıdan çok uzaklaştım dönebilecek miyim ? veya ayağıma değen canlı - bitki neydi ? bana zarar verir mi, ? boğulmama neden olur mu ? soruları korkuyu tetikler ve suyun yüzeyine tamamen çıkmak için hızlı hızlı hareket ederek çok fala efor sarf edip ciğerlerimizdeki hava keselerini daha fazla doldurmak için dolu dolu nefes alma gayretine girer. Fakat ciğere dolan fazla havanında tekrar nefes al-verin de atılması gerçekleştiğinden nefes verince batmaya başlar.
Filmlerde ki gibi öyle abartılı su yutmaz fakat istem dışı nefes borusuna kaçan bir miktar suyu fark eden gırtlak kası otomatik olarak bu yanlışa bir son vermek için beyinden gelen komutla kendini kapatır ve boğulma gerçekleşir.
Boğulurken çok acı çekmez sadece ciğerlerinde yanma olur ve yetişkinler 50 saniyede çocuklar 20 saniyede suya batar. Su içerisinde beyin ölümü suyun sıcaklığına göre değişir ama yetişkinlerde 3-4 dk. bebeklerde 5-6 dk. dır.
BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİRİYOR İSEK ŞUNLARI YAPMALIYIZ !
Öncelikle sakin olup yavaş yavaş nefes almalı, ellerimizi suyun yüzeyinde sakin sakin suyu okşar gibi gezdirmeli, ayaklarımızı bisiklet pedalı çevirir gibi veya dans eder gibi karnımıza çekerek çok yavaş hareket ettirmeliyiz.
Böylelikle kendimizi yormayacağımız için ciğerlerimizdeki havayı da kontrolsüz al-ver yapmayacağımızdan belli bir süre sonra suyun yüzeyinde yükseldiğimizi göreceğiz.
BOĞULAN KİŞİYE MÜDEHALE !
Geçen yıl gittiğim bir boğulma vakasında 4 çocuk birbirini boğmuştu.
İstanbul Karaburun'da boğulma tehlikesi geçiren 8 yaşındaki kız çocuğunun kendisine yardıma gelen amcasının can havliyle bileğini kırması da boğulan kişinin ne kadar tehlikeli olabileceğinin birer örneğidir.
Boğulan kişiye cankurtaran eğitimi almamış isek suya girmeden sözlü telkinlerde bulunarak bir şeyler uzatmalı, uzak mesafede ise piknik topu, kuru ağaç parçası veya kola şişesi gibi batmayan malzemeler atabiliriz.
Çok iyi derecede yüzme biliyorsak yüzerek gidip arkadan yaklaşmalı bayan ise veya uzun saçlı ise saçından çekerek, erkek ise arkasından kol altından sararak kıyıya çekmeliyiz. Su içerisinde kesinlikle bize sarılmasına fırsat vermemeli şayet sarılmış ise kurtulmak için suyun dibine doğru dalmalıyız. Yok bunları yapamıyorsak kesinlikle riske girmeyin.
ÜLKEMİZDE HER YIL 900 KİŞİ SUDA BOĞULMA SONUCU HAYATINI KAYBEDİYOR.
↧
↧
Akıllı biri olmak istiyorum.
Akıldan kastım zeka değil.Kararlar verirken doğru karar verecek akıl.Hayatın geneliyle ilgili akıl.
↧
Astral seyahat görünmez olarak ses hızında seyahat etmek mi?
Astral seyhatın sıkıntılı bi konu oldugunu biliyorum ama benim sorum şu.Astral seyhat yapsam insanları gorebiliyorum onların yanına gidebiliyormuyum. Yani astral seyhat için bi bakıma görünmez bi şekilde ses hızıyla seyhat denebilirmi
↧
Dünya var iken yok olur
Hz. Ömer-ül-Faruk radıyallahu anh, bir gün huzur-u Resûlullah'a girdi. Resûl-ü
ekrem efendimizin bir hasır üzerinde yatmakta bulunduklarını gördü. Mübarek tenine
hasırın değdiği yerler çukur çukur iz bırakmıştı. Hz. Ömer radıyallahu anh bu hali
görünce ağlamaya başladı. Aleyhissalâtü vesselam efendimiz sordu:
Yâ Ömer! Niçin ağlıyorsun?
Yâ Resûlallah! Nasıl ağlamayım ki, Kisrâ ile Kayser'in bunca nimetleri vardır,
kaim ve yumuşak döşekleri vardır, üzerinde yatarlar. Onlar Allahın düşmanları iken
bu rahat ve saadete nail oluyorlar da sen ki Allahın dostu ve sevgilisisin, mübarek
yanını hasır yol yol etmiş. Ne var yâ Resûlallah! Bıraksan da altına bir abacık olsun
döşesek.
Hâtem-ül-enbiyâ efendimiz saadetle buyurdu:
Yâ Ömer! Onlar öyle bir kavimdir ki, bu yerin rahatlığı için âhiret rahatlarını terk
eylediler. Biz, öyle bir kavimiz ki, dünya rahatlarını terk edip, âhiret rahatlarını kabul
eyledik. Yâ Ömer! Bu dünya, ahirete nispetle şuna benzer: Bir kişi, bir denize serçe
parmağını soksa, ne kadar yaş kalırsa, dünyada ahirete nispetle odur. Bu dünyanın
sebatı şuna benzer ki, var iken yok olur. Yazık yazık o kişiye ki, böylesine bir hayale
aldanır. Yâ Ömer!
ekrem efendimizin bir hasır üzerinde yatmakta bulunduklarını gördü. Mübarek tenine
hasırın değdiği yerler çukur çukur iz bırakmıştı. Hz. Ömer radıyallahu anh bu hali
görünce ağlamaya başladı. Aleyhissalâtü vesselam efendimiz sordu:
Yâ Ömer! Niçin ağlıyorsun?
Yâ Resûlallah! Nasıl ağlamayım ki, Kisrâ ile Kayser'in bunca nimetleri vardır,
kaim ve yumuşak döşekleri vardır, üzerinde yatarlar. Onlar Allahın düşmanları iken
bu rahat ve saadete nail oluyorlar da sen ki Allahın dostu ve sevgilisisin, mübarek
yanını hasır yol yol etmiş. Ne var yâ Resûlallah! Bıraksan da altına bir abacık olsun
döşesek.
Hâtem-ül-enbiyâ efendimiz saadetle buyurdu:
Yâ Ömer! Onlar öyle bir kavimdir ki, bu yerin rahatlığı için âhiret rahatlarını terk
eylediler. Biz, öyle bir kavimiz ki, dünya rahatlarını terk edip, âhiret rahatlarını kabul
eyledik. Yâ Ömer! Bu dünya, ahirete nispetle şuna benzer: Bir kişi, bir denize serçe
parmağını soksa, ne kadar yaş kalırsa, dünyada ahirete nispetle odur. Bu dünyanın
sebatı şuna benzer ki, var iken yok olur. Yazık yazık o kişiye ki, böylesine bir hayale
aldanır. Yâ Ömer!
↧